18 Mayıs 2014 Pazar

Waking Life

Richard Linklater'ın rotoskop tekniğini kullandığı ilk filmi Waking Life, yaşam ve evren üzerine çeşitli diyalogların birleşiminden oluşuyor. Diyaloglar ve filmin cümleleri ayrı ayrı incelendiği zaman filmin kendisinden daha özel bir bütünlük ortaya çıkıyor olsa dahi bu filme yansımıyor. Belki video formunda veya yalnızca senarist Linklater'ın konuştuğu bir metin ya da söyleşi formunda çok daha etkileyici olacak zihin kurcalayıcı söylemler belli bir hikaye takibi olmayan film içerisinde kayboluyor. Hemen dün 2006 yapımı A Scanner Darkly'yi izledikten sonra rotoskop tekniğinin kullanımıyla ortaya çıkan görselliğe hayran kalmış olsam da kendisinden beş yıl daha yaşlı bu yapımda görseller için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yine de ortada olmayan bütünlüğü bu görselliğin kaldırdığını söylemek mümkün fakat hikaye arkı olmayan filmi övülür kılacak bir görsellikten de bahsetmek mümkün değil.

Waking Life, hikaye anlatıcılığına ilgi duyduğum Linklater'ın yaşam üzerine dersi gibi işleyen, fakat nihayetinde ilgi çekici bir konunun sıradan bir üniversite dersine konu oluşuna dönüştüğü bir film. Video formatında veya yalnızca metin olarak çok daha etkileyici olacağını düşündüğüm cümleler belli bir hikaye içerisine yerleştirilemeyince film süresince havada kaldığı için bunaltıcı bir hal alıyor Waking Life, fakat zihin açıcı diyaloglar dinlenmek istendiği zaman düşünülmeden başvurulacak filmlerden birisi olduğu da gerçek. Demek diyaloga dayanan filmler yalnızca diyaloga dayanmamalıymış ve Cormac McCarthy gibi bir ustanın zihninden çıkma Sunset Limited bu yüzden ekstra bir etkileyiciliğe sahipmiş. Yani Linklater'ın bir "diyalog üçlemesi" de varken böylesine diyalog fragmanlarının bir film olarak işlemeyişini sırf diyalogların içeriği sebebiyle övmek bence yönetmene haksızlık olur.

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses