19 Aralık 2013 Perşembe

Sightseers

Chris ve sevgilisi Tina'nın beraber çıktıkları karavan yolculuğunda çiftin günlerinin sıkıcı bölümlerini de beraberce geçirmeleri sonucunda birbirlerini daha yakından tanımalarını konu ediniyor film. Bir suç filmi için gayet uygun bir tempoda ilerlemesi ve filmin bu odak temasının benim gibi severlerini şımartırcasına sıradan ama estetik işlenen sekanslarıyla, ilk anda yavan olarak nitelendirilebilecek olsa da aslında bağırmayan ve yerli yerinde bir anlatı kuruyor Sightseers. Bu açıdan bakınca filmin posterinde yer alan tagline, yani slogan da daha çok anlam kazanıyor: katiller hiç bu kadar ortalama olmamıştı.

Dallanıp budaklanmayan bir film olmasının avantajını bu açıdan kullanmış olsa dahi, açılış sekansının filmin en iyi bölümlerinden biri olduğunu not düşmeliyim. Çünkü oldukça kısa bir sürede hem karakterler tanıtılıyor, hem o karakterlerin ilişkileri kısaca kuruluyor hem de bunlar haricinde tüm film süresince bilinmesi gereken asli karakteristik özellikler sergileniyor, ve ardından Tainted Love eşliğinde yumuşak ama etkileyici bir geçiş yapılıyor. Tüm bunlar ideal bir film başlangıcı için söylenebilecek şeyler elbette ama kotarılışı gerçekten takdir edilesi.

Son tahlilde Sightseers tam akşamüstü gibi bir seyirlik. Gün batımı gibi izleniyor, hatta hoşça, keyifle izleniyor ama bu insan eyleminin tam anlamıyla bir nedeni olduğundan fazlasıyla şüpheliyim; alkışlayanları akıl sağlığı açısından bir kenara alırsak, sanırım akışın bazen uyuşturucu etkisi diye açıklayabiliriz.

O değil de Ada'dan son birkaç yıldır ne güzel suç filmi ve mizah çıkıyor arkadaş.

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses