9 Ekim 2013 Çarşamba

This is the End

Tek cümleyle;
Hani sabah uyanınca birkaç farklı paketin dibinde kalmış kahvaltı gevrekleri görürsünüz de bari atmayayım diyip hepsini karıştırıp bir kaseye koyar sonra da üzerine süt dökersiniz ya; ama sütü döktükten sonra bir şeye dalarsınız da o kase öyle kalır bir süre ve siz kahvaltı yapmadığınızı farkettiğinizde geri dönüp yemeye başlarsınız; işte o artık yumuşamaktan beter olup sütte boğulmuş kahvaltı gevrekleri gibi bir film This is the End.

Kendime not: en son Hangover gibi bir facia yaşamış olmana rağmen hala öğrenemedin şu komedi filmlerinde çoğunluğa kurban gitmemeyi. Hayır, Anchorman'ı de inat edip izlemememiştin halbuki, o zaman öğrendin sanıp bi' rahatlamıştım ben. James Franco'nun ismini gördüğün anda kaçacakken sen neler yapıyorsun öyle kuzum? Git İngiliz komedi dizilerine takılmaya devam et, olmadı South Park izle ya da Craig Ferguson'un kaçırdığın eski bölümlerine dön maceraya girmeden illa komedi diyorsan, ne diye böyle işler yapıp kendini kötü hissediyorsun ki beğenemeyince?  

Film kendimle itiştirdi beni.

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses