TV/sinema tarihinin en güzel birkaç yapımından biri Six Feet Under. Beklenilemeyecek kadar güzel düşünülmüş, tasarlanmış, yazılmış, oynanmış ve yönetilmiş ya da daha genel ifadeyle bir dizi/filmin yaratılma sürecinde etkili olan her şey beklenilemeyecek kadar güzel yapılmış. Böyle bir diziden sonra başka bir HBO yapımı bile bu kadar güzel olamaz ve olamayacak gibi geliyor. Çünkü Six Feet Under bittiği zaman insanı kendi içinde dahi tekrar büyük bir boşluğa düşürüyor.
Diziden birçok cümleyi, anı, sahneyi buraya koymak isterim ama henüz izlememiş olanlar için onların keşfini mahvetmek istemem. Hem zaten izleyip bitirmiş olanlar da bilir ki hangi cümleyi, anı veya sahneyi alayım, baştan sona tüm bölümleri not etmek gerekir yoksa. Fakat yine de içinden seçmek gibi değil de benim aklımda daha fazla yer etmiş, diziyi düşününce ilk hatırladığım bir iki şeyi alıntıladım aşağıya.
Nate Fisher: Eğleniyorsan zaman akıp gider değil mi? Nathaniel Fisher: Hayır. Zaman, eğleniyormuş gibi yaparken akıp gider. Zaman, insanlar "aşk" derken neden bahsettiklerini biliyormuş gibi davranırken akıp gider.
Şununla yüzleş evlat. Bu dünyada iki tür insan var. Biri sen, diğeri senin dışındaki herkes. Ve bu ikisi hiçbir zaman buluşmayacak.
2. Sezonun ilk bölümünden Nate'in rüyası. Yaşam ve Ölüm daha güzel anlatılabilir miydi?
Claire, David ve Ruth'un sabah sabah muazzam müzikal performansı :)
Sinemaskot isimli diğer hiçbir site veya blogla bir bağlantım yoktur. Radikal Blog'daki ufak ve gereksiz macera harici 2008'den beri bu adreste yalnız bir blog olarak devam etmekte Sinemaskot. Sonradan çıkan isim benzerlikleri sebebiyle blogun isminin başına mavra olsun diye "öz hakiki has" koymayı düşünmüş olduğum da doğru değildir. Şaka bir yana Sinemaskot ismi cidden patlamış, zamanında bu blogu arkadaşım isimlendirdiği için şimdi ismi değiştirmek istemedim ama durum bu yani.
"Yeah, well, sometimes nothin' can be a real cool hand."
Into The Wild
Frances Ha
Six Feet Under
The Late Late Night Show with Craig Ferguson
"Don't Let The Fuckers Get Ya"
The Sons of Lee Marvin'i temsil eder dersem çok ciddi bir şeyden bahsediyormuşum gibi gelir mi kulağa?
François Truffaut
"Ama sinefiller birer nevrotiktirler. -aşağılayıcı bir söz değil bu- Bronte kardeşler de nevrotikti ve bu yüzden tüm o kitapları okuyup sonunda yazar oldular. Ünlü Fransız reklam sloganı, 'Yaşamı seviyorsan sinemaya gidersin.' diyor, yanlış! Tamamiyle karşıtı; eğer yaşamı sevmiyorsan ya da yaşam seni tatmin etmiyorsa sinemaya gidersin."
2 tepki:
nays. kıpkıpkıp.
çok nays.
Yorum Gönder