7 Kasım 2013 Perşembe

Frances Ha

Frances'i birkaç cümleyle anlatmaya kalksam içimde hep bir rahatsızlık olacak, eksiklik veya yanlışlıktan ziyade çok kof gelecek. İşte bu yüzden Frances Ha ismiyle bir film ortaya çıktı belki de. Kötü olan, Greta Gerwig'i bundan sonra başka bir rolde rahatlıkla izleyemeyeceğime eminim, çünkü uzun zamandır böylesine hayran kaldığım bir karakter filmi izlememiştim. Hızlı ritmi ve keskin kurgusuyla zaman zaman karışarak bile karakterinin iç dünyasını yansıtan bir film Frances Ha. Benzer şekilde filmin siyah-beyaz çekilmesi, saf sinema deneyimi yaşatması ve Baumbach'ın ifadesiyle anlık bir tarih, bulunduğumuz anın nostaljisini yaratması bir yana ritmiyle olan etkileşimiyle yolları yine Frances'e, yani şimdiye kadar hep arkada duran bir karaktere çıkarıyor. Uzun zamandır hikayenin kendisi haricinde teknik detaylarla anlatıya bu kadar etki eden bir film de izlememiştim sanırım, yoksa bir film karakterine aşık olabilmem genelde film üzerine gevezeliğimi ortaya çıkarmaktan öte direkt susturur beni. Mesela uzun bir süre Baumbach ve Gerwig'in söyleşilerinden uzak duracağım, zira bu doksan dakikada izlediğim her şeyin çok uzakta bir yerde bir sette yapay geçen zamanın düzenlenmiş hali olduğunu düşünmek istemiyorum.

Hata gibi gözüken şeyleri seven ve aslında bir çocukluk anısıyla arkadaş olan bir karakter değil yalnızca filmi böylesine büyüleyici yapabilen, anlatımındaki zariflik. Ya da her zaman için çeşitli itici/alışılmış isimlerle adlandırılmış belli tavır ve anların karakterize olduğu zamanları uygunsuz vedalaşmalarla anlatabiliyor olması. Bu sayede içinde bulunulan zamana duyulan özlemi anlatırken kendi kendine büyüyebiliyor film de. Yani ben kişisel sebeplerle tamamen Frances ve onun bakışına, tuttuğu yere odaklanıyorum ama bunu sağlayan zaten onun etrafında oluşmuş olan diğer ögeler, dolayısıyla karakterden bahsetmek; onun hayal kırıklığıyla sarhoş olup aradığı şeyi anlatışından bahsetmek filme ismini vermiş olmasının da göstergesi olacağı şekilde filmden bahsetmek oluyor. Zaten Frances Ha üzerine kuracağım her cümle de kendinin farkında bile olmadan Frances'e hayranlık cümlelerine dönecek, aksi elimde değil.  

Zamanımızın filmi mi, onu bilemiyorum, ama eminim ki benim zamanımın filmi Frances Ha.

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses