26 Kasım 2013 Salı

Du levande

You, the Living!

Bir tutturdum günlük yaşam diye bahsedip duruyorum da nasıl olsun başka, bildiğim tüm her şey buysa? Hem monotonluğu da bunaltıcılığı da yabana atmamak gerek, an geliyor öyle güzel oturuyorlar ki yerlerine. İşte Roy Andersson yeterince absürd olan o günlük yaşamımızın dozunu arttıyor çeşitli vinyetlerle Du levande'de. Sakin ve arka-plansız yaşamlar ilerliyor, çünkü ekseriyetle her şeyin arka plan diye nitelendirilmesi gerekiyor zaten.

Du levande, izledikten sonra bir süre sürekli kafayı kurcalayabilecek, ister istemez izleyenin yaşamına yansıması olacak olan o filmlerle, her şeyi ham haliyle fotoğraflarken geriye söylenecek veya eklenecek aslında çok da bir şey bırakmayan o filmler arasında gidip gelen ufak bir şaheser. Absürdlüğün böylesine zarif anlatılardaki yerinden hep hoşlanmış birisi olarak farklı bir şey söylemem çok da mümkün değildi Andersson'un filmi için; çünkü ne kadar gösterişliye gidilse de hep, yaşam aslında uzun zamandır yıkanması gerekip de tam yıkandığı gün yağmur yağan bir araba gibi. Benzetmenin klişeliği de dahil olmak üzere; ama böyle daha güzel değil mi? 

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses