21 Ağustos 2013 Çarşamba

The Place Beyond the Pines



Fiyakalı bir açılış yapıyor The Place Beyond the Pines, ve sonra filmin temposunu belirliyor o açılış. Eksiltili hikaye anlatım tercihi sebebiyle zaman zaman aksıyor gibi gelse de film, bütünle beraber anlamlanıyor o aksaklık ve rahatsız edici bir şey olmaktan çıkıp hikayeye seyirciyi biraz daha davet eden bilinçli bir pürüzlülükmüş gibi geliyor. Çünkü sinematik figürler de hissediliyor film boyunca ve bu atlamalı anlatım bir geriye dönüş olduğu kadar sinemaseverin zihninde yer eden birçok filme atıfta bulunurcasına işliyor, bu sayede de boşlukları doldurmaca oynanıyor diğer yandan film izlenirken. Tabi, filmin mevcut süresi hali hazırda 140 dakika olduğundan ticari kaygılarla kırpılmış da olabilir hikayenin belli bölümleri montajda, baktığımız yer değişiyor ama yine de filmin hızlı geçtiği ve hikayede boşluklar olduğu gerçeği değişmiyor bu durumda.  

Filmin yönetimi kadar iyi olan bir oyuncu kadrosu var. Her ne kadar afişin birçok versiyonunda "yıldız gücü"nü filmin arkasına almak isteme talihsizliğinde bulunmuş olsa da tasarım ekibi, oyuncu seçimleri çok yerinde olmuş. Zaten, Cianfrance, Avery Cross rolünü özellikle Bradley Cooper için yazdığını ve onu ikna edebilmek için Toronto'ya kadar gittiğinde rolü kabul etmeseydi filmi çekmeyeceğini söylüyor, ki bu da kendisinin filmi yaratımındaki kararlılığını gösteriyor. Yalnız, bir tek Eva Mendes seçimi bence problemli ama zaten o rol aslında Greta Gerwig'inmiş fakat çekim takvimindeki çakışmalar yüzünden olmamış, keşke olsaymış. Yine de Eva Mendes'in menajerini kutlamak lazım, son üç yılda ikisi çok iyi, üç yüksek profilli filmde kendisine rol bulmayı başardı.

Gereksiz bir detay olarak: kendisi için özel bir afiş bile hazırlanmış olan Robin'in filmdeki "yıldırım gibi gidersen, çakıldığında sesi duyarsın" repliği, aslında senaryoda yokmuş ve ilgili sahnede Ben Mendelsohn'ın doğaçlama yapmasıyla ortaya çıkmış. Gosling'in karakterinin filmde üzerinden çıkarmadığı ve o sahnede de giyiyor olduğu Ride the Lightning'li Metallica tişörtünden etkilendiğine dair iddiaya girebilirim.


The Place Beyond the Pines, birkaç kayıp yaşamın hafızası olurken, Derek Cianfrance'in de hikaye anlatıcılığına Blue Valentine'dan sonra aynı etkileyicilikte devam edişini gösterip beni kendisinin sonraki filmleri için heyecanlandırıyor.

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,   

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses