20 Aralık 2010 Pazartesi
John Fante
Sabah oldu, kalkma zamanı, kalk Arturo, kalk ve kendine iş bul. Git ve hiçbir zaman bulamayacağın şeyi ara. Hırsızın tekisin, yengeç katilisin, dolapların içinde kadınlarla sevişiyorsun. Sen asla iş bulamazsın!
Her sabah bu duyguyla kalkıyordum yataktan. Şimdi kendime bir iş bulmam lazım, lanet olsun. Kahvaltı ediyor, kolumun altına bir kitap yerleştirip ceplerime kalem doldurduktan sonra kapıdan çıkıyordum. Merdivenden indiğim gibi kendimi dışarı atıyordum. Bazen sıcak oluyordu hava, bazen soğuk, bazen sisli, bazen açık. Koltuğumun altında kitapla iş aramaya çıktığım için önemi yoktu havanın.
Ne işi, Arturo? Ha, ha! Sana iş, öyle mi? Kim olduğunu bir düşünsene, oğlum! Yengeç katili. Hırsız. Elbise dolaplarında çıplak kadın fotoğraflarına bak, sonra da iş bulmayı umut et! Ne kadar gülünç! Ama gidiyor işte, salak, koltuğunun altında kocaman bir kitapla üstelik. Hangi cehenneme gittiğini sanıyorsun, Arturo? Neden o sokağa sapıyorsun da bu sokağa sapmıyorsun? Neden batıya gidiyorsun -neden doğuya değil? Cevap ver bana hırsız! Kim iş verir senin gibi bir domuza -kim? Ama kasabanın öteki ucunda bir park var, Arturo. Banning Parkı adı. Harikulade okaliptüs ağaçları var orda, yemyeşil bir park, Arturo. Ne kitap okunur orda! Oraya git, Arturo. Nietzsche oku. Schopenhauer. O muhteşem adamlarla geçir zamanını. İş mi? Peh! Oraya git ve okaliptüs ağaçlarının altında kitabını oku iş ararken.
...*
sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,
*john fante, los angeles yolu, parantez yayınları, istanbul, eylül 2004, s. 43/44
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 tepki:
Yorum Gönder