10 Nisan 2010 Cumartesi

Silence in the Studio!


Ve çok dert içinden, esas ve esaslı dert; yine yaşam. Kim olduğumu dahi bilemeden, neden olduğumu dahi farkedemeden ve ne düşündüğümle, hiç düşünmediğim arasındaki yokluk mesafesini koruyamazken nelerin derdindeyimki başka? Hem yokluk neyin yokluğu, varlık varken ve bir şey fark etmiyorken, neyin hangi nedenle yokluğundan söz edebilirim ki ahmakça? Tabi varlığın varlığı meselesi çok daha başka bir durum, şimdikinden farklı ve uzak olarak.

Rahatlık mıdır yaşama ortamı yoksa rahatsızlık mı veya bunlardan herhangi birine karar vermek mümkün müdür tüm zorluklar içerisinde? Sorular bitmez elbet ve kelimelerin zararından kâr etmek zordur çoğu zaman, ve kâr fazla reel bir çarpıklıktır.

Godot’yu mu beklemekle geçecek vazgeçişler ve geri dönüşler eşliğinde her şey? Zaman dilimlerine takılmışken, zamansal çalkantılar yaşamak, belli bir zaman diliminin geçmesini beklerken gayet rahat bir şekilde saatleri 1 saat ileri almak, yani, bu kadar mı kolaydı? Tüm çabalar boşa belkide, tüm hepsi fazla ukalaca bir trip belkide, aması yok artık, amayla devam edemiyor cümleler; çünküler, meğerler falan uymuyor cümlelere, noktalamalardan bazılarıyla da kavgalı geçiyor birçok zaman, biraz nokta ve fazlasıyla virgül kalıyor cümlelere, tırnak işaretleri bile referans kaynağına göre anlamlanamıyor, kelimeler gitgide duyusallığını kaybediyor ve anlamsallık dert oluyor tüm basitlik içerisinde.

Girift düşünce yapıları ve bunlarla oluşturulmak istenen anlar, fazla planlı kaçıyor belkide kuşbakışı yaşama, hoş kuş da bakış da farklılaşır belli durumlara göre ancak, kavramlarla fazla uğraşırken bu kadar paranoyak çalkantılarla ruhsal devinimler çakışınca, yaşam, hiçliğiyle boşluğunu üstüste örtüp, algı yanıltmalarına yönelik reklamsal yanını gösteriyor, ve bilinçsel başkaldırıyla kaçırtıyor kendisinden karga tulumba.

Sadece kayıtlarda bulunması açısından, bugün havada, aynı anda meteor dahil her türlü yağış bekleniyor, aç şemsiye ne farkeder?


fotoğraflar; mike skelton
başlık; pink floyd - atom heart mother suite

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses