14 Haziran 2015 Pazar

While We're Young


İsmini, final jeneriği akarken bir duvara resmedilmiş graffiti olarak görüyoruz en sonda: ama güvenemiyor insan. Acaba var olan bir graffitiyken isim için ilham mı olmuş, film sayesinde orada var mı olmuş yoksa duvarda hiçbir şey yokmuş da bilgisayarda birkaç fare darbesiyle var gibi mi olmuş? Film de bu belirsizlikler üzerinden özünü kurarken daha fazla anlam kazanıyor jenerikle beraber isme dair ortaya çıkan bu önemsizmişcesine duran fakat samimiyeti kuran tartışma. Nokta aynıyken ona nasıl gelindiği; bir anda tek bir kalem darbesiyle mi, yanlışlıkla yazılmış bir iki harfin üstünün karalanmasıyla mı, ufakca not edilmiş tahminvâri notların uçurulmasıyla mı yoksa cümlenin nerede duracağını başından beri bilerek mi? Filmin tartıda belli belirsiz bir tarafa kayan son önerisi çok da önemli değil açıkçası bu aşamada, zira bu tartışmaya bir zemin kuruyor olması filmi ortaya çıkartan. Ama ne kadar fark edebilir zaten değil mi: biz gençken, hali hazırda gençken, hazır gençken, gençken, geç mi gençlik, geçti o zamanlar ya da gençlik miti; ne farkeder yani? 

Woody Allen'ın ikinci göbekten akrabasıymış hissi veren Noah Baumbach, bir kez daha "orta-üst sınıf çelişkileri"ne dair ortalama bir Amerikan bağımsızıyla geliyor. Birçok izleyicinin aksine ben bunu övgü olarak kullanıyorum tabii. Zira Baumbach kadar dişe dokunup da kanatmadı ki diye kötülenen bir diş fırçasını anımsatan yönetmen bilmiyorum ben son dönem Amerikan sinemasında. While We're Young da bu anlamda tam bir Baumbach filmi. Ortalama film süresi olarak akıllara yapışmış o doksan dakikanın sonunda kendimi birkaç saattir filmi izliyormuş gibi hissetmem filmin yuvarlanış ve oynayış şekline bağlanıp "yorucu" sıfatı kendisi için uygun görülebilinir; fakat tıpkı Frances Ha'da da olduğu gibi ziyadesiyle önemsiz görünmesine rağmen insanların yaşamını o veya bu biçimde belirleyen endişeler etrafında dönüyor While We're Young, ve bu, saatleri dolduruyormuş hissi veren bir tartışmayı anımsatıyor kaçınılmaz olarak. Güzellediğim doğrudur, ama Baumbach filmleri bu eşeleme olmadan kendi değerlerine ulaşamıyormuş gibi geliyor bana, o yüzden çabayı şahsen hoş karşılıyorum. 

While We're Young'ın bir noktada umursamamaya bağladığı başarı ile olan insan ilişkisi ya da tablonun o imrenilen haline nasıl ulaşıldığı konusunu şahsen fazlasıyla önemiyorum. Çünkü dürüstlük sözcüğü gayet yüzeysel biçimde kullanılırken asıl anlamını kaybediyor gibime geliyor. Çocukca ifadesiyle basit bir yalan söyleme meselesi değil bu; bireyin kendisiyle olan ilişkisinin çevresine, ve dolayısıyla dünyaya yansıma hali. Çünkü kendini ifade etmenin gerçekliğe uygunluğu ile doğru söyleme arasında ciddi bir fark var, tıpkı yukarıda filmin isminin farklı biçimde Türkçeleştirilmelerinde olduğu gibi. Bu durumda aslında başa tekrar dönüyoruz: başarı mı süreç mi kıyaslamasının kendisi zaten sonuca odaklamıyor mu insanı? Hikayenin bu ayrımı vurgulaması gelgitli kargaşası içerisinde ayrıca önem kazandırıyor tartışmaya. Fakat "gençliğe" bağlanan sıkıntının doğası noktasındaki argümanın, gençlik mitini öne çıkararak zaman içerisinde meydana gelen değişimlerle kendisini meşrulaştırmaya çalışışını pek yerinde olmayan bir final gibi görüyorum. Yani filmin son cümlesine katılmamaktan ziyade filmin bir son cümleye ihtiyacı olup olmadığından şüpheliyim; zira tüm filmin üzerine olduğu şey Baumbach'ın filmografisinin de özeti: sadece gülümse kendi kendine, sen sensin. Klişeyle doğruluğun kesişmediğini kim söylemişti ki? Yalnız hatırlatmakta fayda var: burada bahsettiğim tüm diğer fark ve ayrımlar gibi, kendini-iyi-hisset filmleriyle bir tartışma ve basit endişe üzerinden gelen diğer filmlerin belli cümleleri kullanmaları arasında ciddi bir fark var, ve While We're Young'ın bir Baumbach filmi olarak değer kazanıyor olması tam da buna bağlı.      

sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,

0 tepki:

Yorum Gönder


 
Sayfa Üst Görseli Marek Okon'un TOWERS OF GURBANIA isimli illüstrasyonudur.

Sinemaskot © 2008. Müşkülpesent # Umut Mert Gürses