"Daha derine inebilirdi, daha uzun sürebilirdi, daha girift sorgular dahilinde daha ilgi çekici bir anlatıya dönüşebilirdi." Ex Machina üzerine izleyicilerin çeşitli yorumları temelde bu eksende dolanıyor gördüğüm üzere. Yapay zeka üzerinden *insansal* olanın ifşasına yola çıkmış diyerek yerli basının iddialı ve boş spotlarına göz kırpılarak kısaca nitelenebilecek bir filmin üzerinde dolaştığı temalara farkında olmadan bu derece atıfta bulunup dahil olunabilirmiş dedirtiyor doğrusu bu tepkiler. İncelemede kaçırdıkları şeyler olduğundan değil, memnuniyetsizlik ve eksikliğin insana özgü bir şey olmasından ötürü belki gayet doğal bu durum; fakat Ex Machina'nın sunduğu deneyim üzerine denk gelince işaret edilmesi gereken özel bir noktaymış gibi gözüküyor.
Yapay zeka yaratılması üzerine var olan uğraşlar ve filmde Caleb'in "insanlığın değil tanrıların dönüm noktası olur" gibi sözlerle önemini belirttiği mevzuya dair mühim bir bakış açısı sunuyor Ex Machina. Fakat bunu yaparken söz konusu yapay tasarıların kapasitesinden çok onu yaratan insan aklına ama daha temelde insan doğasına dair yorumlarıyla bunu yapmayı başarıyor. Film süresince aslında makineyle insan arasındaki his/bilme ve tercih üzerinden benzerlikler kurarken bir noktada da filmin metafizik bir tartışma çerçevesine dahil edilebileceğini ve eğer bir yaratıcı varsa onun yapısının kağıda aksedenden ziyade insanların gerçekliği üzerinden ortaya çıkabileceğini söylemek mümkün. Yani geniş bir yelpazede farklı konulara ucundan değinmeyi başarıyor kendi kısıtlı alanında Ex Machina ve bu sayede belli sınırlar dahilinde kendini hapseden bir film olmanın ötesine geçebiliyor. Etkileyiciliğinin önemli ölçüde bu yapıdan hareketle ortaya çıktığı aşikar, fakat bu içerik dahilinde bir tarz bahsi de yapmamız gerekiyor. Çünkü kamera kullanımının her ne kadar pek ilgi çekici bir yönü olmasa da filmin görselliği ile kendini konumlandırdığı "aradalık" hissi anlatının aktarımında önemli bir görev üstleniyor. Zira "medeniyet"in uzağında izole bir alanda doğa içerisinde yeni bir atılıma dair bir hikayeyi izlerken bir geçişkenlik alanına da kilitlenmiş oluyoruz, bu hem anlatının kendisi özelinde gerçekleşiyor hem de ona ulaşma biçimimizi belirleyen anlatı formu açısından gerçekleşiyor; bu anlamda filmden taşan anlamların kendilerini izleyici özelinde sağlamlaştırdığını söyleyebiliriz. Yapay zeka konusu üzerinden insan doğasına dair söylemiyle de belki bu yüzden etkileyici olabiliyor Ex Machina, üstelik pek yeni bir şey de söylemezken. Yani yazın ortasında tam kendinizi kötü hissettiğiniz anda kapanan hava gibi bir film Ex Machina, bir de yağmuru bırakınca, değmesinler keyfimize.
sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,