Bir yalnızın fantezisi olabilecek kadar iyi estetize edilmiş Brick isimli etkileyici ilk uzun metraj filminde ilk kez hünerlerini göstermişti Rian Johnson. Alışılmadık bir gençlik filmi, alışılmadık bir neo-noir'di Brick. Daha sonraki filmi The Brothers Bloom'u muhtemelen bu hafta içinde izleyeceğimden ona dair söyleyecek çok bir şeyim yok, ancak bugün, beni uzun zamandır heyecanlandıran Looper'ı da izledikten sonra Rian Johnson'ı daha yakın takip etmem gerektiğini farkettim.
Filmde gelecekten gelmiş olan karakterine "film taklitlerinizin taklitlerini çekiyorsunuz" dedirten yönetmen ve senarist Rian Johnson'ın Looper'ında beni sinema salonu haricinde rahatsız eden tek bir şey oldu: kurgu. Filmin hikayesinin temeli olan ve birçok sonuca taban oluşturabilecek yaratıcılıktaki fikrin üzerine çok fazla gidilememiş hikayenin giriş bölümünde, bu da son derece hızlı, hatta dağınık bir ilk yarı izlememize sebebiyet vermiş, gerek zamanlar arası gerek aynı zaman içerisindeki normal sahne geçişleri yer yer rahatsız edici olmuş. Umarım DVD veya Blu-Ray versiyonlarıyla beraber filmin yönetmenin kurgusu versiyonu çıkar da onu izleyebiliriz.
Bunun haricinde son zamanlarda eşine çok rastlanmadık biçimde yaratıcı ve izleyicisini gereksiz bir aksiyon içerisine sokmayan kıvamında bir film Looper, ama tabi o giriş bölümünün temposu oturmuş ve buna bağlı olarak filmin süresi biraz daha uzamış olsa yaklaşık 30 milyon dolar bütçeyle bir bilim-kurgu başyapıtı bile olabilirmiş.
Son olarak iki not:
-Biliyorsunuz, her sene iki filmin isminden, biri "tetikçi", diğeri "özgürlük yolu" olarak çevrilmezse kimse rahat etmiyor, o yüzden Tetikçiler diye çevrilmiş Looper da.
-Bir Büyülü Fener sinemaları-seveni olarak, Looper orada vizyona girmediği ve ben avm'lerde sinemaya gitmeyi sevmediğim için mecburen, en son The Curious Case of Benjamin Button'ı izlediğim Metropol'de izledim filmi, pişmanım. Kötü bir perde, rezalet bir ses sistemi ve ses yalıtımıyla, gider avmlerde izlerim de burada izlemem dedirtti hakikaten. Ayrıca tüm sinemalardan rica ediyorum, bilet diye fiş tutuşturmayın elimize.
sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,