9 Eylül 2010 Perşembe
Make It Rain
Düşünüyorum. Diğer yandan, rahatlatırken ilk anda hissettirmese de, sertliğiyle yalpalatıcı rüzgarı hissediyorum. Ve merak ediyorum; cebindeki hiçle kafasındaki hiç arasında anlam ayrılığı olan bir insan sadece 2000'lerde mi hapsolur? Hem bu diğerleri, diğer insanlar tüm buhranını paylaştığım zamanların gidişini hala görgüsüzce kutluyor gibiler. Elbet elbet bahsettiğim, usulca giderlerken benimle vedalaşan kuşaklar ve zamanlar, bir bakıma.
İnsanların davranışlarına, tepkilerine şaşırıyorum da hala. Garip, heyecanlarımın, diğer insanlarla aynı olmadığını uzun zaman önce keşfetmiştim oysaki. Onlar ki, bu kalıpla başlayan her cümleye inandılar, benimki istisna.
Mucizeyi beklerken, geriye yapılacak bir şey kalmıyor. Neyse, bir Londra Çınarının altında, ne düşünülebilirki başka?
fotoğraf; the letter, mario jean
başlık; make it rain, tom waits
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)