22 Aralık 2012 Cumartesi
Killing Them Softly
Film boyunca bize eşlik edecek olan Obama'nın (yer yer John McCain, George W. Bush ve Amerika'nın eski hazine sekreteri ve bankacı Henry Paulson'ın da ses kayıtları filmde yer alıyor.) 2008 seçim konuşmasından bir bölüm ve o mitinglerden sonra alanı terkeden kalabalıktan sonra sanki gizli kalan gerçeklerin ortaya çıkıyor olduğu bir sahneyle, filmin aksiyon temelini vurgulayan isminin kesintiye uğraya uğraya perdeye yansımasıyla açılıyor Killing Them Softly. George V. Higgins'in Cogan's Trade isimli -filmin de yapım aşamasında ismi buydu- romanından uyarlanan film kitaba fazla bağlı kalmadığı için çokça eleştirilmişti. Ama bu yılın beklenen filmlerinden Cloud Atlas'ın uyarlandığı aynı isimli kitabın yazarı David Mitchell'ın The New York Times'da yazdığı gibi, bir uyarlamanın asıl problemi kitaba çok bağlı kalmasıdır zira film kitabın bir uyarlamasıdır, sesli kitap değil. Dolayısıyla senarist ve yönetmen Andrew Dominik'in hikayeye politik bir alt metin katıp filmin ismi ve henüz açılış sahnesinde ona eklenen özneyle aksiyon-hikayesini en başından özetlemiş olması, bir noktadan sonra göze sokarcasına işlediği politik vurgularıyla film kendini ayıran bir uyarlama olmuş.
Amerika'da son okul saldırısı gibi her şiddet eylemini video oyunlarıyla özetlemeye çalışacak kadar dangalak değilim. Hele TOMA diye kısaltılan, ismi bile aslında çok şey anlatsa da ancak hatırladıkça dalga geçip gülmekten başka elimizden bir şeyin gelmediği ve sürekli sıcak yüzüyle karşılaştığımız "toplumsal olaylara müdahale araçları" olan bir ülkede yaşarken suçu video oyunlarına yıkmak fazlasıyla saflık olur. Ama çevremizdeki çeşitli medya araçlarıyla beraber şiddeti artık kanıksamış olduğumuz gerçek, ve bir filmde, özellikle de bir suç filminde, insanların öldürülmesi kadar bize doğal gelen bir şey yok, hatta o kadar çok ölüm sahnesi izliyoruz ki bir süre sonra vurulan adamın nasıl düşeceğini, nasıl mantık hataları olduğunu tartışıyoruz. İşte bu noktada Andrew Dominik'in şiddeti parantez içine alışından, onu yansıtış şeklinden bahsetmek gerekiyor. Filmde dayak sahnelerinden ölümlerin olduğu sahnelere kadar öylesine bir yalınlık ve gerçeklik var ki bir noktada seyircinin canını acıtmayı bile başarıyor.
Ve elbette filmden bahsedilen her yerde duyacağınız, kitapta yer almayan diyalogdan en vurucu kısım: "Amerika bir ülke değil; şirket!"
ayrıca rolleri çok ağırlıklı olmasa da Richard Jenkins ve James Gandolfini'yi seyretmiş olmanın mutluluğu da bir başka.
sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,
Etiketler:
Filmlere Yamuk Bakış
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 tepki:
Yorum Gönder