Gerçek üzerine ne kadar çok şey sorulmuştu oysaki, bir cinayet soruşturmasında -veya birkaç- ortaya çıkabilecek midir acaba sahiden? Ama garip; sorgulanan şeyden bahsederken dahi onunla ilintili kelimeler kullanmak durumunda hissediyorum kendimi, sanki hepsi iç içe gibi. Ve bir şeyler eş anlamlı, mutlaka ki. Diller belki bu yüzden birbirlerine rahatlıkla çevrilebilirmiş gibi geliyor, fakat sonucunda kazandığını sanan dahi kaybediyor.
Miles Davis'in etkileyiciliği şaşırtıcı olmayan bestesi eşliğinde ilerleyen bir suç draması Ascenseur pour l'échafaud. -veya uluslararası ismiyle Elevator to the Gallows.- Louis Malle'in 1958 yapımı bu ilk uzun metrajı kimilerince önemli bir film-noir örneği, kimilerince Nouvelle Vague yani Fransız Yeni Dalga'nın temelini oluşturan ilk filmlerinden birisi. Benim içinse; kendi yaptıklarını habersizce öğrenen karakterlerin, izleyene asansör boşluğunu farkettirmek istercesine çınlayan melodilerle beraber anlatılan etkileyici hikayesi.
sevgi, saygı ve o tarz bilumum duygularla:;,
0 tepki:
Yorum Gönder